ARFUA 23: Gecenin İki Yüzü
Sonbaharın ilk soğuk esintileri Ankara’nın sokaklarını sararken, Elif ve Ali, şömine ateşinin sıcaklığında, evlerinin huzurlu atmosferinde baş başa oturuyorlardı. Dışarıdaki ayazın aksine, içeride birbirlerinin sıcaklığı ve paylaştıkları yılların getirdiği yakınlık hakimdi.
Ali, elindeki kahveden yavaşça bir yudum alırken, Elif’in boynundan yayılan o derin ve karmaşık kokuyu içine çekti. “Yine o parfüm,” dedi, sesi hafif bir merakla karışık bir hayranlık taşıyordu. “Gecenin karanlığı gibi yoğun ama aynı zamanda… sanki kadife bir gül dokunuşu gibi narin.”
Elif gülümsedi. “Arfua 23. ‘Güzel ve Çirkin’in kokusu diyorlar. Bence de öyle. Tıpkı bizim gibi… Bazen güçlü ve sağlam, bazen yumuşak ve yuvarlak
“Kehribarın o karanlık, hayvansal yönünü alıyorum,” diye devam etti Ali. “Böyle… derin ve biraz gizemli. Ama o gülün tatlılığı onu bambaşka bir yere taşıyor.”
“Evet,” diye onayladı Elif, Ali’nin elini tutarak. “Tıpkı hayat gibi… Zorlu anların o yoğunluğu, o ‘karanlığı’ var ama her zaman bir umut çiçeği gibi narin bir güzellik de saklı.”
“Günlük hayatta bile rahatlıkla kullanılabilecek kadar tanıdık ama bu soğuk sonbahar ve kış gecelerinde daha bir anlam kazanıyor sanki,” dedi Ali. “O sıcaklık, o yoğunluk… İnsanı sarıp sarmalıyor.”
Elif başını Ali’nin omzuna yasladı. “Cömert bir koku, değil mi? Hem güçlü hem de yumuşak. Tıpkı birbirimize duyduğumuz sevgi gibi… Bazen fırtınalı, bazen sakin ama her zaman derin ve zengin.”
Şöminedeki ateşin çıtırtısı, odadaki sessizliği bozarken, çift birbirlerinin kokusunu içine çekiyordu. Gecenin iki yüzü gibi, bu parfüm de zıtlıkların beklenmedik uyumunu temsil ediyordu. Tıpkı Elif ve Ali’nin ilişkisi gibi…
“Zıtlıkların Aşkla Dansı”





Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.