Arfua 30

ARFUA 30: “Gizli Hayranlık”
Film setinde, sinemasının gücünü ve zarafetini simgeleyen Tamer, karizmatik bir varlık olarak tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Siyah bir lamba altında, kahverengi deri ceketini giymiş bir şekilde beliren Tamer, kendine güvenen tavırlarıyla göz kamaştırıyor. Üst notalarında kahve ve Sicilya limonu, orta notalarında lavanta ve kakule bulunduran yoğun parfümü, etrafındakilere karizmatik bir aura katıyor.
Ahmet, setin kenarında Tamer’i izlerken kalbinde bir heyecan hissediyor. Yalnızca bir hayran değil; Tamer’in sahnedeki güçlü ve Jön duruşu onu derinden etkiliyor.
Sezen: (Ahmet’e yaklaşarak) “Onun gibi biriyle tanışmayı ne kadar isterdin, değil mi? Parfümü bile etkileyici.”
Ahmet: (gözleri parlayarak) “Kesinlikle! O parfümü duyduğumda sanki sıcak bir kahve ve taze limona sarılmış gibi hissediyorum. Arfua 30 Gerçekten büyüleyici!”
Sezen: “Hemen yaklaş! Belki de bir şansı vardır!”
Ahmet, Tamer’in gözlerinin sahnede hayat bulduğunu düşünerek, içindeki cesareti toplayıp ona yaklaşmaya karar veriyor. Tamer, filmin son sahnesinin çekimlerini tamamladıktan sonra setten iniyor. Yanında birkaç ekip arkadaşıyla sohbet ediyor, gülümsemeleriyle herkesi etkiliyor. Ahmet, Tamer’in aura’sına kapılmış bir halde, derin bir nefes alarak yanına doğru yürüyor.
Sezen: “Merhaba, ben Sezen. Performansın gerçekten harikaydı. Her anını hissedebildim.”
Tamer’in heyecanını fark ederek gülümser.
Tamer: “Teşekkürler! Seyirciyle bu kadar güçlü bir bağ kurmak, bana çok şey katıyor. Arfua 30’u kullanarak izleyicilerimi etkilemeyi seviyorum. İçinde kahve ve Sicilya limonu gibi zengin notalar var; bu, sıcak bir his uyandırıyor.”

Sezen’in kalbi hızla çarpıyor, Tamer’in sıcak ve samimi tavrı karşısında kendini kaybetmeden devam ediyor.
Sezen: “O notalar harika bir uyum yaratıyor. Lavantanın ve kakulenin eklenmesiyle gerçekten de etkileyici bir kombinasyon oluşturuyor. Sanki kış gecelerinde, sıcak bir kahve içiyormuşsunuz gibi.”
Tamer, Sezen’in parfüm bilgisine hayran kalmış bir şekilde bakıyor.
Tamer: “Kesinlikle katılıyorum. Parfüm, bir erkeğin imzası gibidir. Limonun ferahlığı ve lavantanın yumuşaklığı, güçlü bir duygusal bağ kurmamı sağlıyor. Peki, sen parfüm kullanıyor musun?”
Sezen: (gülümseyerek) “Evet, ama daha çok hafif ve ferah kokular tercih ediyorum. Belki de seninki gibi etkileyici bir parfüm bulmalıyım!”

Tamer: “Bu harika bir fikir! Bir kahve içmenin yanı sıra, parfüm hakkında da sohbet edebiliriz. Pazartesi buluşalım mı?”
Sezen: (mutlulukla) “Tabii ki! Kahve ve parfüm, iki harika konu!”
Gecenin karanlığı, setin yoğunluğunda kaybolmuşken, Sezen’in kalbinde yeni bir umut yeşeriyor. Tamer’in parfümü etrafta yayılırken, her iki adamın da hayatlarında yeni bir başlangıç yapacaklarını hissediyorlar. İkisi de, aralarındaki bağın sadece bir izleyici ve sanatçıdan daha fazlası olacağını anlamışlardır. Dostluklarının, kendilerini daha güçlü ve özgüvenli hissettireceğinin farkındadırlar.
“Kokuların ve Cesaretin Buluştuğu An.”